بَاب
الرَّدِّ
عَلَى
الْإِمَامِ
184-185. İmam(ın
Selamın)a Karşılık Vermek
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
عُثْمَانَ
أَبُو
الْجَمَاهِرِ
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ بَشِيرٍ
عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ
قَالَ
أَمَرَنَا النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنْ نَرُدَّ
عَلَى
الْإِمَامِ
وَأَنْ نَتَحَابَّ
وَأَنْ
يُسَلِّمَ
بَعْضُنَا عَلَى
بَعْضٍ
Semure'den; demiştir ki:
Nebi (s.a.v.) bize imam'ın selâmına karşılık vermemizi, birbirimizi sevmemizi
ve biri birimize selâm vermemizi emretti.
Diğer tahric: Hâkim,
el-Müstedrek, 1, 270.
AÇIKLAMA:
Hadis-i şerif mânâ
olarak açıktır. Ancak hüküm itibariyle üzerinde durulması gerekir. Metin
muktedinin, imamın selâmına karşılık vermesi gerektiğine delâlet ediyorsa da bu
konu ihtilaflıdır.
Mâlikîlere göre imama
uyan kimse (muktedî) birinci selâmla namazdan çıkmayı kasteder. İkincisinde
başını çevirmez, yönü istikâmetine selâm verir ve bunun, imamın selâmına
karşılık olmasını kasteder. Üçüncüsünde de sol tarafındaki cemaate niyet eder.
İmam ise ilk selâmıyla hem namazdan çıkmaya, hem de melekleri ve cemaati
selamlamaya niyet eder.
Hanbelîlere göre, namaz
kılanın selâmı ile namazdan çıkmayı kasdetmesi müstehabtır. Eğer muktedî ise,
bu selamı ile imamın selâmına karşılık vermeyi ya da diğer cemaati ve Hafaza
meleklerini selamlamayı kasdetmesi caizdir.
Şâfiîlere göre eğer
imama uyan kimse imamın sağ tarafında ise ikinci selâmla; sol tarafında ise,
ilk selâmıyla; tam arkasında ise, istediği biri ile imâmın selâmına karşılık
vermeye niyet eder. Bu selâmlarda ayrı iki taraftaki melekleri müslümanları ve
cinleri de niyet eder. İmam da selâm verirken iki tarafındaki meleklere ve
insanlara niyet eder.
Hanefîlere göre ise
imam, muktedinin sağ tarafında ise, muktedi ilk selâmı ile sağ tarafındaki
insanları ve hafaza melekleri, solunda ise, ikinci selâmında solundakileri
niyet eder. Tam imamın hizasında ise, istediği selâm ile istediklerini niyet
edebilir. İmam ise, her iki selâmla da cemaati ve Hafaza meleklerini kast
eder. Tek başına namaz kılan sadece Hafaza meleklerini niyet eder.
Nevevî, bu
anlatılanlardan, namazdan çıkmaya niyetin haricindekilerinde, niyetin vâcib
olmadığında ihtilâfın olmadığını; namazdan çıkılmasına niyetin hükmünün ise,
ihtilaflı olduğunu söyler. Bu Hanbelîlere göre müstehabtır. Selâmlarda niyeti
öngören hadislerdeki emir istihbâba hamledilir.